Türkiye’de yeme-içme sektörü uzun yıllardır birçok yapısal zorlukla mücadele ediyor. Pandemi dönemiyle başlayan ekonomik dalgalanmalar, artan maliyetler ve değişen tüketici alışkanlıkları derken işletmelerin kâr marjları ciddi biçimde daraldı. Ancak sektörün en kronik sorunlarından biri, kuşkusuz yemek kartı komisyon oranlarının yüksekliği idi.
Geçmişte %12’ye kadar çıkan bu oranlar, restoran ve kafe işletmeleri için adeta görünmez bir maliyet unsuru haline gelmişti. Bu durum hem fiyat politikalarını zorlaştırıyor hem de küçük işletmelerin ayakta kalmasını güçleştiriyordu.
Bu noktada Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES), sektörün sesi olarak önemli bir adım attı. Uzun süredir devam eden girişimler, kamu kurumlarıyla yapılan temaslar ve sektör temsilcileriyle yürütülen koordineli çalışmalar sonucunda yemek kartı komisyon oranları %6’ya indirildi.
Komisyon Oranları Neden Bu Kadar Önemliydi?
Yemek kartları, özellikle kurumsal şirketlerde çalışanlara sağlanan yemek hakkının dijital ve pratik bir biçimde yönetilmesini sağlayan sistemlerdir. Ancak bu sistemin görünmeyen bir yüzü, işletmelerin her satışta kart firmalarına ödediği yüksek komisyonlardır.
Oranlar %10–12 aralığında seyrettiğinde, bir işletmenin cirosunun ciddi bir kısmı bu komisyonlara gitmekteydi. Bu da doğrudan fiyatlara, dolaylı olarak ise tüketicinin cebine yansıyordu.
Bir örnekle açıklamak gerekirse:
Bir restoranın aylık 300.000 TL’lik yemek kartı cirosu varsa, %12 komisyon oranıyla bu işletme ayda 36.000 TL’yi yalnızca kart komisyonuna ödüyordu. Bu, yıl bazında yüzbinlerce lirayı bulan bir yük anlamına geliyordu.
TÜRES’in Süregelen Mücadelesi
TÜRES, bu sorunun çözümü için uzun süredir çalışmalar yürütüyordu. Dernek yönetimi, hem yemek kartı firmalarıyla müzakere süreci başlattı hem de devlet kurumlarıyla iletişim kanallarını etkin şekilde kullandı.
Bu süreçte TÜRES:
-
Restoran sahiplerinin yaşadığı ekonomik sıkıntıları detaylı biçimde raporladı,
-
Komisyon oranlarının işletmeler üzerindeki etkilerini kamuoyu gündemine taşıdı,
-
Basın açıklamalarıyla konuyu sürekli görünür kıldı,
-
Alternatif ödeme sistemlerinin yaygınlaştırılması için çeşitli öneriler sundu.
Tüm bu çabaların sonunda, yemek kartı komisyon oranları %12’den %6’ya düşürüldü. Bu gelişme yalnızca oranların yarı yarıya azalması anlamına gelmiyor; aynı zamanda sektöre güven, istikrar ve sürdürülebilirlik kazandıran bir adım olarak görülüyor.
Bu Karar Sektöre Ne Kazandıracak?
Komisyon oranlarının düşürülmesi, kısa ve uzun vadede birçok olumlu etki yaratacak.
1. İşletmelerin kârlılığı artacak:
Artık restoran ve kafeler kazançlarının daha büyük bir kısmını işletme içinde tutabilecek. Bu durum, özellikle pandemi sonrası toparlanmaya çalışan küçük ve orta ölçekli işletmeler için hayati öneme sahip.
2. Fiyat istikrarı sağlanacak:
Yüksek komisyon oranları, yemek fiyatlarına dolaylı olarak yansıyordu. Komisyon yükünün azalmasıyla birlikte, tüketicilerin ödediği fiyatların da daha dengeli hale gelmesi bekleniyor.
3. Dijital ödeme sistemlerine olan güven artacak:
Yüksek maliyetler nedeniyle bazı işletmeler yemek kartı kabul etmekten kaçınıyordu. Yeni oranlarla birlikte kartlı sistemlerin yaygınlaşması, sektörün dijital dönüşümünü destekleyecek.
4. Rekabet ortamı güçlenecek:
Artık küçük işletmeler de büyük zincir restoranlarla daha eşit koşullarda rekabet edebilecek.
TÜRES’in Vizyoner Yaklaşımı
TÜRES, yıllardır yalnızca restoran ve turizm işletmelerinin haklarını korumakla kalmadı; aynı zamanda sektörün dijitalleşmesi, kalite standartlarının yükseltilmesi ve gastronomi turizminin gelişmesi için de önemli projelere imza attı.
Yemek kartı komisyonlarının düşürülmesi de bu vizyonun bir parçası. Dernek, bu başarının ardından önümüzdeki dönemde:
-
Alternatif ödeme çözümlerinin geliştirilmesi,
-
Üyeler arası dayanışmanın güçlendirilmesi,
-
Sektörde adil rekabet ortamının korunması için yeni adımlar atmayı hedefliyor.
Sektörün Dayanışması Kazandı
Yemek kartı komisyon oranlarının %12’den %6’ya düşürülmesi, yalnızca bir ekonomik düzenleme değil; aynı zamanda sektörel dayanışmanın ve örgütlü mücadelenin ne kadar etkili olabileceğinin de güçlü bir göstergesi oldu.
TÜRES’in önderliğinde yürütülen bu süreç, Türkiye’de yeme-içme sektörünün kendi sorunlarına sahip çıktığında ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini gösterdi.
Bu adım, restoran işletmecilerinin maliyet baskısından bir nebze olsun kurtulmasını sağlarken; müşterilerin de daha istikrarlı fiyatlarla hizmet almasının önünü açacak.
TÜRES’ten Bir Mesaj
TÜRES yönetimi, yaptığı açıklamada şunları vurguladı:
“Bizim için önemli olan, sektörümüzün sürdürülebilir bir şekilde ayakta kalabilmesi ve çalışanlarımızın, işletmelerimizin hak ettiği değeri görebilmesidir. Yemek kartı komisyonlarının %6’ya düşürülmesi, bu yolda atılmış önemli bir adımdır. TÜRES olarak üyelerimizin menfaatlerini korumaya, çözüm odaklı projeler geliştirmeye ve sektörümüzün sesini her platformda duyurmaya devam edeceğiz.”